Türkiye, 2019’da yağışlı bir yıl yaşadı. 2020 yılında kurak bir döneme girildi. Buna bağlı olarak yağışlar beklenenin altında kaldı. Aralık 2019’dan itibaren su gelirleri belirgin biçimde azalmaya başladı. Elektrik üreten ve ana havza olarak nitelendirilen barajlara 2020 yılında, 2019 yılına göre uzun yıllar ortalamasının yüzde 80.3’ü oranında su geldi. Bu düşüş, 2021 yılında suya dayalı elektrik üretiminin kısılması, toplam üretim içindeki payının da azalması anlamına geliyor. Buna karşın Türkiye, 2020 yılında yenilenebilir enerji üretiminde OECD verilerinin çok üzerinde önemli bir performans gösterdi.
Geçen yıl elektrik tüketimi, bir önceki yıla göre yüzde 0.5 oranında arttı ve (lisanslı ve lisanssız toplam) 304 milyar kilovat saati aştı. 2020 yılında toplam elektriğin yüzde 42.41’i su, güneş, rüzgar, jeotermal ve atıklar gibi yenilenebilir kaynaklardan üretildi. Hidrolik dışında 2019 yılına göre yenilenebilir enerji üretimi yüzde 46.7 arttı.
Güneş, rüzgar, jeotermal gibi yenilenebilir kaynakların toplam elektrik üretimindeki payı yüzde 16.83’e yükseldi. Böylece Türkiye’nin, 2020 yılında yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi, OECD’nin 2019 yılı değerlerinin çok üzerine çıktı. OECD’de, 2019 yenilenebilir değeri yüzde 29.5. Türkiye’nin, 2019 ve 2020 yılında yenilenebilir kaynaklardan ürettiği elektriğin payı toplam içinde yüzde 40’lar düzeyinde seyretti.
Kaynak: Enerji Panorama
