T.C. Enerji Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Oğuz Can SOLAR TR2016 Konferansı’nda güneş enerjisi gündemindeki en önemli konulardan Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları çalışmaları kapsamında açıklamalarda bulundu.
Oğuz Can YEKA düzenlemelerini lisanssız ve lisansslıdan sonra İstanbul’un üçüncü köprüsüne benzer şekilde Türkiye’nin güneş enerjisi alanındaki üçüncü köprüsü olarak nitelerken, YEKA düzenlemelerini yalnızca yerli üretim açısından değerlendirmenin yanlış olacağını burada kazan-kazan ilkesi olduğunu söyledi.
YEKA’ların kurgu aşamasında özellikle teknoloji transferinde, maliyet etkin gelişime ve Türkiye’nin üretim yetkinliğinin gelişiminde hem yerli hem yabancı yatırımcılara ortak bir oyun sahası geliştirilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Can enerji yönetiminin bu çalışmalar ile birlikte Türkiye’de mevcut en iyi teknolojiye dayalı üretimin, aynı zamanda Ar-Ge yapılarak sürekliliğinin sağlayabilecek olan iş ortaklığının teknolojisini sağlayacak firmalar için pazara giriş engellerinin kaldırmayı hedeflediğini kaydetti.
Bu çalışmaların hedefinin yerli üretim gibi görünse de aslında küresel oyuncuların iş planları içerisinde bir iş ortaklığı teklifi olarak düşünülmesi gerektiği, teknoloji açısından bakıldığında ise burada işletmelerin rekabet edebilir, pazar derinliği ve büyüklüğü olan, müşteri çeşitliliği, talepleri açısından ürün geliştirebileceği bir ortamın oluşturulmasına çalışıldığı ayrıca YEKA alanında yatırım yapacak firmaların Ar-Ge için harcayacağı yıllık 10 milyon doları yan destekler ile birlikte yüzde 90-95 oranında vergiden indirilebileceği de Oğuz Can tarafından vurgulanan noktalar arasında oldu.
Bundan sonraki YEKA alanlarının doğu-batı ekseninde geliştirileceğini ve bu alanların belirlenmesinde üretim-tüketim noktaları ve buradaki iletim kayıpları açısından da anlamlı olması kriterinin uygulanacağı kaydeden Oğuz Can, bundan sonra belirlenecek alanlar için yerli malı kullanımı şartı da getirilebileceğini sözlerine ekledi.
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Oğuz Can, yerli ve milli üretim kavramları konusunda ise şu değerlendirmede bulundu;
‘’Türkiye’nin vizyonuna oturmuş bir yerli ve milli kelimesi vardır. Yenilenebilir kaynağı itibari ile yerlidir, hatta evrenseldir. Kömür de kaynağı itibari ile yerlidir. Ama üretimi, aksamı itibari ile de yerli olması anlamlı ise biz bunu destekliyoruz. Teknolojisi itibari ile de yerli olmalı. Dolayısı ile burada teknolojisi gelişmesi gerekiyor. Çok uluslu bir firma ve Türkiye’den bir firma anlamlı bir işbirliği içerisinde burada üretim yapıp rekabetçi olarak teknoloji geliştirip, yurt dışına ihraç ediyorsa bu da millidir. Bu tanımlar benim şahsi olarak algılayışımı aktarıyor.’’
