WWF – Dünya Doğayı Koruma Vakfı ve Londra Zooloji Derneği’nin ortaklaşa hazırladığı ‘Yaşayan Gezegen 2018 Raporu’ yayımlandı. Rapora göre doğa, biyolojik çeşitlilik açısından tüm dünyada alarm sinyalleri veriyor. Türkiye de canlı türleri için cazip bir coğrafya olmaktan hızla uzaklaşıyor. Küresel düzeyde tehlike altında olan türlerin ülkemizdeki sayısı 2008 yılında 131’ken, bugün yaklaşık 400’e çıktı.
WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ve Londra Zooloji Derneği’nin Yaşayan Gezegen 2018 Raporu açıklandı. 1998 yılından bu yana, iki yılda bir hazırlanan, Yaşayan Gezegen Raporu, gezegenimizin sağlığını ve küresel biyolojik çeşitliliğin güncel durumunu ortaya koyuyor. Raporun ilk basımından 20 yıl sonraki özel sayısında insanlığın dünyamızın sağlığı üzerindeki etkisi 50’den fazla uzmanın katkısıyla ortaya konuldu.
‘Büyük İvme’ çağında yaşıyoruz
Raporda, giderek artan tüketim ve bunun sonucunda yükselen enerji, arazi ve su talebinin dünyamızı, Antroposen Çağ olarak adlandırılan yeni bir jeolojik çağa sürüklediğine, dünya tarihinde ilk kez tek bir türün, yani insanın gezegen üzerinde bu denli güçlü bir etki yarattığına dikkat çekiliyor. “Büyük İvme” adı verilen bu hızlı değişim, bugüne dek insan açısından pek çok fayda sağladı. Bu süreçte doğa da, modern toplumun yapı taşlarını oluşturan çok sayıda hizmet sundu ve sunmayı sürdürüyor. Doğanın bugün küresel anlamda ekonomik faaliyetlere sağladığı yıllık katkı yaklaşık 125 trilyon Amerikan Dolarını buluyor. Ancak bugün doğadaki biyolojik çeşitlilik yok olma sinyalleri veriyor.
Bulgular, biyolojik çeşitlilikteki azalmayı tetikleyen en önemli etmenlerin aşırı kullanım ve tarımsal faaliyetlerin yanı sıra istilacı türler, plastik kirliliği, avcılık, balıkçılık, tarımsal kirlilik, barajlar, yangınlar ve madencilik gibi etkenler olduğunu gösteriyor. İklim değişikliğinin de şimdiden ekosistem, tür ve hatta genetik düzeyde etkili olmaya başladığı vurgulanıyor.
Son 44 yılda canlı popülasyonları yüzde 60 azaldı
Yaşayan Gezegen Raporu kapsamında hazırlanan Küresel Yaşayan Gezegen Endeksi, 4 bini aşkın memeli, kuş, sürüngen ve amfibi türüne ait bilgileri içeren Yaşayan Gezegen Veritabanı’ndan alınan 16 bin 700’den fazla popülasyona dayanarak oluşturuldu. Rapor, endeks verilerinden hareketle doğadaki kaybın büyüklüğünün altını çizerek; canlı türlerinin popülasyonlarında yüzde 60’lık genel bir düşüş olduğuna dikkat çekiyor.
Basın Bülteni-30.10.2018
Yaşayan Gezegen 2018 Raporu için buraya tıklayınız.
Yaşayan Gezegen 2018 Rapor-İngilizce için buraya tıklayınız.