Türkiye’nin sekiz belediyesinde atık yönetimini geliştirmeyi hedefleyen yeni proje, sıfır atık uygulamalarına, yerel kapasitenin geliştirilmesine ve çevre koşullarının iyileştirilmesine odaklanıyor.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), ulusal atık yönetimi düzenlemelerini temel alarak, Türkiye’de önemli sayıda Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler (GKAS) ve mülteciye ev sahipliği yapan belediyelerde atık yönetimi sistemlerinin iyileştirilmesi amacıyla yeni bir proje başlatıyor. ABD Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu (USBPRM) tarafından 4,5 milyon doların üzerinde bir bütçeyle finanse edilen proje, belediyelerin kapsayıcı ve katılımcı atık yönetimi uygulamalarını hayata geçirme kapasitelerini artırmayı amaçlıyor. Üç yıl sürecek girişim, Türkiye’de 1,23 milyon GKAS’ye ev sahipliği yapan Adıyaman, Hatay, İzmir, Kilis ve Şanlıurfa illerindeki sekiz belediye ile yürütülecek.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (ÇŞİDB) ile iş birliği içinde yürütülen proje, sıfır atık modelinin yaygınlaştırılmasına, atık toplama için gerekli ekipman, malzeme ve araçların sağlanmasına, atık yönetimi düzenlemelerinin uygulanması için yerel kapasitenin geliştirilmesine ve atık yönetiminin önemli çevresel ve sosyal sorunlar yarattığı hem kentsel hem de kırsal alanlarda GKAS dahil olmak üzere hassas nüfusun yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine odaklanıyor.
Bu hedeflere ulaşmak için projede ilk olarak depremden etkilenen bölgeler de dahil olmak üzere pilot illerdeki mevcut koşullar değerlendiriliyor ve belediyelerin kapasitelerindeki değişiklikler analiz ediliyor. Sıfır atık yönetiminin uygulanmasına yönelik gerekliliklerin daha iyi anlaşılması amacıyla bugüne kadar İzmir Konak, Şanlıurfa Haliliye ve Kilis belediyeleri için bu değerlendirme tamamlandı. Adıyaman Merkez, Besni, Hatay Antakya, Reyhanlı ve İskenderun belediyeleri için de benzer değerlendirmeler başlatıldı.
Bu değerlendirmelerin ardından, belirlenen ihtiyaçları karşılamak amacıyla belediyelere ekipman desteği sağlanacak. Değerlendirmelerin tamamlandığı belediyeler için gerekli makine ve ekipmanların tedariki ve teslimatı başladı.
Ekipman desteğine ek olarak projede, mahalle ve ilçe düzeyinde atık toplama teşvik edilecek, kadın kooperatifleri de dahil olmak üzere sivil atık yönetimi girişimleriyle iş birliği yapılacak ve atık yönetiminde görev alan mevsimlik işçilere eğitim ve destek verilecek. Ayrıca, atık toplayıcıları da kayıt altına alınacak ve çalışma koşulları ek ekipmanlarla iyileştirilecek.
Ayrıca, projeye katılan belediyelerde sıfır atık teşvik programı geliştirilecek. Bu program kapsamında sıfır atık marketleri kurulacak ve bölge sakinleri kartlarına yüklenecek alışveriş kredileri karşılığında geri dönüştürülebilir atıklarını bu marketlere getirmeye teşvik edilecek. Bunun için mevcut durum analizi tamamlandı ve sıfır atık teşvik programlarının tasarımı her bir belediye için geliştirilmeye devam ediyor.
Buna ek olarak, belediyelere sıfır atık uygulamaları ve mülteci odaklı hizmetler konusunda eğitimler verilecek ve kapasitelerindeki gelişme karşılaştırmalı analizlerle ölçülecek. Sosyal uyumu artırma ve sıfır atık uygulamalarının içselleştirilmesini teşvik etme çalışmaları kapsamında, halihazırda çeşitli faaliyetler yapılıyor. Bunlar arasında hem mülteci hem de ev sahibi topluluklardan kanaat önderleri için çeşitli eğitim modüllerinin geliştirilmesi ve sunulması yer alıyor. Bugüne kadar, kanaat önderleri ve genel toplum üyeleri dahil olmak üzere mülteci ve ev sahibi topluluklardan 1.800’den fazla kişi, sıfır atık yönetimi, evsel katı atık yönetimi, sosyal uyum ve katı atık toplama ile ilgili riskler konularında eğitim aldı.
Proje, atıkların kaynağında ayrıştırılmasını teşvik ederek ve geri dönüşüm çalışmalarını artırarak düzenli depolama sahalarında biriken atık miktarını azaltacak. Böylece mevcut düzenli depolama sahaları üzerindeki baskıyı hafifletecek ve bu bölgelerdeki çevre kirliliği ve halk sağlığı sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak.
Bu girişim, belediye hizmetlerini güçlendirerek ve yerel yönetimlerin kapasitesini artırarak, geniş kapsamlı deprem sonrası toparlanma çabalarının bir parçası olarak geliştirilmiş atık yönetimi uygulamalarını desteklemeyi ve aynı zamanda sıfır atık yönetmeliğinin uygulanmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu çalışmalar, toplumun tüm üyelerinin temel hizmetlere erişimini sağlayarak ev sahibi topluluklarda sosyal uyumu ve çevresel sürdürülebilirliği teşvik edecek.