Türkiye güneş enerjisi sektörünü temsil eden üç büyük Sivil Toplum Kuruluşu Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na ilettikleri ortak bir yazı ile ‘’Sistem Kullanım Bedelleri’’ alanında yapılması planlanan artışa yönelik değerlendirmelerini paylaştılar.
GÜNDER, GENSED ve GÜYAD tarafından ortaklaşa iletilen yazıda lisanssız elektrik üretim santrallerine uygulanan bu bedellerin 10 kata kadar artırılacağı yönünde yapılan açıklamalar olduğu hatırlatılırken, bu düzeydeki bir değişikliğin Türkiye güneş enerjisi sektörünün gelişimine birçok açıdan olumsuz etki yapacağı vurgulandı.
Türkiye’nin lisanssız alandaki güneş enerjisi gücünün 30 Kasım 2016 tarihi ile 780 MW’a ulaştığının ve bu gücü 2.000 ila 2.500 MW’a yakın düzeyde artırabilecek Çağrı Mektubu sağlamış yapılabilir seviyede projenin bulunduğu hatırlatılan yazıda yerli-yabancı yatırımcılar tarafından devreye alınmış veya alınabilecek olan tüm bu projelerin planlamalarının ve yatırım hesaplamalarının yürürlükteki mevzuata göre yapılmış olduğunun altı çizildi.
Güneş enerjisi sektörü temsilcileri bu değişikliğin 600 milyon dolarlık kredi yükü ile hayata geçmiş mevcut yatırımlar üzerinde öngörülemeyen ağır bir finansal yük oluşmasına neden olacağı tespitini paylaşırken, aynı zamanda sektörün yatırım finansmanına erişimini daha pahalı ve zor hale getirerek devam eden projelerin hayata geçmesini de riske sokacağını savundular.
Yazıda güneş enerjisi yatırımlarına yönelik mevzuatın sürekli değişmesinin sektörde ’’öngörülebilirlik’’ ve “hukuk güvenliği” ilkelerini sorgulanır hale getirdiğinin bunun da ileriye dönük yatırım planlamaları açısından caydırıcı olacağı değerlendirmesi de yer aldı.
Sektörün önceliği düzenlemenin geriye yürümemesi
Sektör dernekleri EPDK’ya sundukları yazıda önerilerini de paylaştılar.
Güneş enerjisi sektöründeki öncelikli beklentinin düzenlemenin, mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten sonra Çağrı Mektubu alacak proje başvuruları açısından geçerli olmasına yönelik olduğunun paylaşıldığı değerlendirmede, her hâlükârda artışa gidilmesi yönünde iradenin tecelli etmesi durumunda ise değişikliğin sektörün tamamına vereceği olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması için aşağıdaki öneriler paylaşıldı.
– Artışın, hayatın olağan akışına uygun ve makul seviyelerde yapılması,
– Mevcut lisanslı santrallerin ödediği iletim sistemi tarifelerinin üst sınır olarak belirlenmesi, 1 Ocak 2017 tarihine kadar işletmeye alınan (geçici kabulü yapılmış̧) lisanssız güneş enerjisi santralleri açısından, finansal tabloları bozmayacak kısıtlı bir artış yapılması, bu oranın mevcut sistem kullanım bedelinin 2 katını aşmaması,
– Çağrı Mektubu almış̧ ve 1 Ocak 2019 tarihine kadar işletmeye alınacak lisanssız güneş enerjisi santralleri açısından; finansal tablolar göz önünde bulundurularak kısıtlı bir artış öngörülmesi ve bu oranın mevcut lisanslı santrallerin ödediği iletim sistemi tarifelerinin üst sınırını aşmaması.