Illinois Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, yenilenebilir enerji projeleri bölgesel iklimi değiştirme potansiyeline sahip. Kuzey Afrika’daki Sahra çölüne kurulacak rüzgar türbinleri ve güneş panelleri ile dünyanın en büyük çölünün yeşile bürünmesi mümkün.
Yenilenebilir enerjinin, fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon emisyonlarını frenlemek ve katastrofik iklim değişikliğinden kaçınmak için gerekli olduğu artık bir gerçek. Araştırmacılar, rüzgar ve güneş altyapısının büyük ölçekte kurulması durumunda, toprağın yansıtıcılığı ve hava akımlarının hareketinin değişimi ile çöle daha fazla yağış getirecek bitki örtüsünün büyümesinin teşvik edilebileceğini belirtiyor. Güneş ve rüzgar satralleri gibi yenilenebilir enerji yapıları yerel ortamdaki iklimi tetikleyerek dünyanın en zorlu bölgelerindeki koşulları iyileştirilebilir ve çöle yağmur yağması bile mümkün olabilir.
Illinois Üniversitesi’nden Dr. Yan Li ve ekibi, Sahara ve komşu Şahel’deki büyük yenilenebilir enerji projelerinin enerji ihtiyacın karşılarken bölgesel iklim üzerindeki etkilerini de bir simülasyon kullanarak gözlemledi. Rüzgar çiftlikleri daha sıcak havayı yukarıdan aşağıya doğru daha soğuk havalarla karıştırırken güneş panelleri de güneş ışığının atmosfere geri yansıtılmasını önlüyor.
“Küresel ısınmaya yenilenebilir çözümler”
Suudi Arabistan’ın güneş enerjisine 200 milyar dolarlık yatırım yapması da dahil olmak üzere, Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerinde büyük ölçekli yenilenebilir enerji projeleri halihazırda devam ediyor.
Araştırmacılar, etkili ve büyük ölçekte bir dizilim yapıldığında yenilenebilir enerji kaynaklarının sadece bölgenin elektrik arzını sağlamak için değil, küresel ısınmanın neden olduğu çölleşmenin yayılmasına karşı da kullanılabileceğini düşünüyor.
Araştırma ekibinden Dr. Yan Li, “Sahra’da büyük rüzgar ve güneş çiftlikleri inşa edip, insanlığın enerji ihtiyacını karşılayacak kadar temiz enerji sağlarken bölgesel iklim üzerindeki etkilerinin neler olabileceğini araştırmak istiyoruz. Yenilenebilir enerjinin giderek daha çok benimsenerek insanlığı iklim değişikliğinden koruyabileceğine inanıyoruz” dedi.
Kaynak: Independent.co.uk