IMF, iklim değişikliğini sınırlandırmak için önümüzdeki 10 yıl içinde büyük bir karbon vergisine ihtiyaç olduğunu açıklayarak 2030 yılına kadar ton başına 75 $ maliyet önerdi.
Uluslararası Para Fonu-IMF’nin hazırladığı çalışmaya göre, iklim değişikliğiyle mücadelenin en etkili yolu, fosil yakıtların kullanımını daha pahalı hale getirecek acil ve küresel bir vergi uygulamasından geçiyor. Rapor, deniz seviyesinin yükselmesi, aşırı hava olayları ve ısınmayı sınırlarken fosil yakıt rezervlerindeki milyarlarca rezerv de dahil olmak üzere, finansal kurumların iklim değişikliği ile ilgili risklerle giderek daha fazla mücadele etmesi gerektiğini vurguluyor.
Çalışma, 2030 yılında ton başına 75 dolarlık bir küresel verginin gezegenin ısınmasını 2 santigrat derece (2°C) ile sınırlayabileceğini, aksi halde iki katına çıkabileceğini belirtiyor. IMF’ye göre, kömürün yakılmasından kaynaklanan fosil yakıt bazlı enerjinin fiyatını büyük ölçüde artıracak olan vergi kaynaklı ekonomik bozulma ise parayı doğrudan vatandaşlara geri yönlendirerek dengelenebilir.
“Emisyonlar azalırken enerji maliyetleri hızla artıyor”
İklim değişikliğinin özellikle ülkelerin ekonomik istikrarı için nasıl bir risk taşıdığını inceleyen çalışma, 75 dolarlık bir vergi uygulamasının ABD’deki emisyonları yaklaşık yüzde 30 oranında azaltacağını ancak elektrik maliyetlerinde ortalama yüzde 53 artış ve 2030 için öngörülen benzin fiyatlarında ise yüzde 20’lik bir artışa neden olacağını gösteriyor. Ancak, ABD’de GSYİH’nın yüzde 1’ine eşdeğer bir gelir getireceği tahmin edilen verginin adil bir şekilde yeniden dağıtılması ile mali açıdan ilerici bir politika olarak sonuçlanabileceği düşünülüyor.
“IMF, agresif bir iklim eylemi için çağrıda bulunuyor”
Verginin etkisi, en fazla karbon emisyonu üreten ve kömür yakma veya ihraç etmeye bağımlı ülkelere ise daha farklı şekilde etki edecek. IMF, Çin, Hindistan ve Güney Afrika gibi gelişmekte olan ülkelerde, 75 dolarlık bir karbon vergisinin emisyonları yüzde 45’e varan oranlarda azaltacağını ve Güney Afrika’nın durumunda ise GSYİH’nın yüzde 3,5’e varan oranlarda gelir sağlayacağını tahmin ediyor.
Sera gazı emisyonları üretmeyi pahalı hale getirme fikri yeni değil. Bu tür vergilerin uygulanmasındaki büyük siyasi zorluklara rağmen, özellikle çevre ekonomistleri tarafından yaygın olarak savunuluyor. Öte yandan, toplumun belirli bir kesimi için en zor mali yükleri getiren bu tür politikalar ile baskıya yönelik farkındalık da artıyor. Örneğin; Fransa’da benzin ve dizel üzerindeki vergi artışı bu yılki sarı yelek protestolarının tetikleyicisi olmuştu.
Vergi daha çok tartışılacak olsa da, IMF’nin bu önerisi ile daha agresif bir iklim eylemi için çağrıda bulunan sivil topluma destek olduğunu düşünenler çoğunlukta yer alıyor.