Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), koronavirüs pandemisinde yenilenebilir enerjideki büyümeyi sürdürmek için hükümetlere 3 öneri sundu. IEA Enerji Uzmanı Heymi Bahar çalışmasında, pandeminin küresel ekonomik sonuçları nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarının büyümesinde karşılaşılan üç ana zorluğu tanımladı.
Günümüzde, düşen maliyetler ve güçlü politika destekleri, yenilenebilir enerjiyi birçok ülkede daha çekici ve rekabetçi hale getirdi. Ancak şimdi koronavirüs krizinden kaynaklanan üç ana zorluk ile karşı karşıya kalınmış durumda. Projelerin tamamlanmasında gecikmelere yol açabilecek tedarik zincirindeki kesintiler; bu yıl sona eren devlet teşviklerinden yararlanamama riski; gelecekteki elektrik talebi üzerindeki belirsizlikler ile birlikte kamu ve özel sektör bütçeleri üzerindeki baskı nedeniyle yatırımlarda ciddi düşüşler bekleniyor.
“Yenilenebilir enerji projelerinde gecikme kaçınılmaz”
Koronavirüs pandemisinden önce, 2020 yılı yenilenebilir tesisler için bir başka rekor yıl olarak belirlenmişti. IEA’nın analizlerine göre, bu durum artık pek olası görünmüyor. IEA Enerji Uzmanı Heymi Bahar çalışmasında, pandeminin küresel ekonomik sonuçları nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarının büyümesinde karşılaşılan üç ana zorluğu tanımladı. Hükümetler bu zorlukların üstesinden gelmek ve yakın gelecekte yenilenebilir enerji dağıtım hızını belirlemek konusunda her zamankinden daha fazla merkezi konumda yer alıyor. Bu süreçte, küresel ekonomiyi tekrar rayına oturtmayı amaçlayan ekonomik teşvik paketleri, özellikle önemli olacak. Bu paketleri tasarlarken, hükümetlerin yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik kalkınma ve istihdam yaratma açısından getirebileceği yapısal faydaları ve aynı zamanda emisyonları azaltarak teknolojideki yenilikleri de teşvik etmesi gerekecek.
Bahar’ın açıklamalarına göre, tedarik zincirindeki aksamalar, her ülkede projelerin tamamlanmasında gecikmelere yol açacak. Bu gecikmeler ile birlikte Çin, ABD ve AB’de 2020 yılı sonunda büyük yenilenebilir enerji teşviklerinin geçerliliği sona erecek. Belirsizlik ve yönlendirilen farklı öncelikler nedeniyle yatırım tehdidi söz konusu olacak. İstihdamdaki kilitlenmeler, savunmasız küçük projeler ve çatı tipi fotovoltaik (FV) sektörüne uzanan her alanda yansımalar görünecek.
IEA Enerji Uzmanı Heymi Bahar, hükümetler için üç ana başlıkta çözüm önerileri sunuyor:
- Son başvuru tarihlerini uzatmak,
- Yaklaşan teşvik paketlerine yenilenebilir enerji projeleri için finansman ve teşvikleri dahil etmek,
- Elektrik altyapısı, yüzer açık deniz rüzgar çiftlikleri, deniz teknolojileri ve düşük karbonlu hidrojen gibi yeni teknolojilerin finansmanı ve 2050 yılı emisyon hedeflerini korumak için yeni orta ve uzun vadeli stratejilerle uyumlu kısa vadeli politika eylemleri belirlemek.
İlk olarak, hükümetler, tedarik zinciri kesintileri ve işgücü kısıtlamalarından kaynaklanan gecikmeleri hesaba katarak 2020 yılı sonrasında, projelerin devreye alınması için son tarihleri uzatabilir. Bu, yenilenebilir enerji proje geliştiricilerinin mali cezalardan kaçınmalarını ve aynı zamanda nitelikli oldukları önceki teşvikleri de korumalarını sağlayacaktır.
İkincisi, hükümetler, gelecek teşvik paketlerinde yenilenebilir projeler için özel finansman önlemlerine ve teşviklere yer verebilir. Bunlar, yoğun makroekonomik ölçekli FV, rüzgar projeleri ve özellikle küçük çaplı proje geliştiricileri için, zorlu makroekonomik koşullar altında riskleri azaltmaya odaklanmalıdır. Dağıtık FV sektörüne yönelik talebi sürdürmek için vergi kredileri, yatırım hibeleri ve özel kredi programları gibi ek ekonomik teşvikler gerekli olacaktır. Bu teşvikler enerji verimliliği politikaları ile birleştirilebilir.
Üçüncüsü, yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin kısa vadeli politika eylemleri, önümüzdeki on yılda, sera gazı emisyonlarında hızlı bir tepe noktasına ulaşmayı ve daha sonra ciddi bir düşüş sağlamayı amaçlayan, yeni orta ve uzun vadeli vizyonlarla uyumlu olmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği, temiz enerji geçişlerinin ilerletilmesinde öncü rol oynayacaktır. Ancak, sürekli ve tutarlı bir uzun vadeli politika vizyonuna ihtiyaç duyulmaktadır. Bu anlamda, teşvik paketlerinin tamamen ticarileştirilmemiş, ancak önemli maliyet azaltma potansiyeline sahip yeni yenilenebilir enerji teknolojilerine fon sağlaması da gerekmektedir.