IEA: “Hindistan’ın güneş enerjisi üretimi 2040 yılına kadar kömüre rakip olabilir”

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), COVID-19 krizinden kurtulmaya çalışan gezegenin en fazla enerji tüketen üçüncü ülkesinin karşılaştığı fırsatları ve zorlukları inceleyen Hindistan Enerji Görünümü 2021 raporunu yayınladı. Rapora göre,...

1490 0
1490 0

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), COVID-19 krizinden kurtulmaya çalışan gezegenin en fazla enerji tüketen üçüncü ülkesinin karşılaştığı fırsatları ve zorlukları inceleyen Hindistan Enerji Görünümü 2021 raporunu yayınladı. Rapora göre, Hindistan’ın artan nüfusu için uygun fiyatlı, temiz ve güvenilir enerji sağlama yeteneği, ülke ekonomisinin gelişimi için hayati önem taşıyor. Hızla artan enerji talebi nedeniyle 2040 yılına kadar elektrik üretiminde kömür zirvede görünse de artan güneş enerjisi yatırımlarının güçlü bir rakip olacağı tahmin ediliyor.

Esen ERKAN

Hindistan Enerji Görünümü 2021 raporuna göre, Hindistan’ın karbon yoğun bir gelecekten kaçınmak için güçlü politika desteğine, teknolojik gelişmeye ve temiz enerji yatırımlarına ihtiyacı her geçen artıyor. Hindistan, ekonomisini geliştirmeye ve vatandaşlarına daha fazla refah getirmeye devam ederken, önümüzdeki 20 yıl içinde dünya çapında enerji talebindeki en büyük artışı yaşayacak ülke olmaya hazırlanıyor.

Büyüyen ve sanayileşen bir ekonomi ile genişleyen ve giderek artan kentsel nüfusun birleşimi, enerji kullanımını önemli ölçüde artıracak. Bu durum, yüksek maliyetli enerji ithalatı, hava kirliliği ve sera gazı emisyonları gibi sorunları şiddetlendirmeden artan talebin en iyi nasıl karşılanacağı sorusunu gündeme getiriyor.

IEA Başkanı Dr. Fatih Birol: “Hindistan, son yıllarda yüz milyonlarca insana elektrik sağlayarak ve özellikle güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerji kullanımını etkileyici bir şekilde artırarak dikkate değer bir ilerleme kaydetti. Yeni raporumuz, Hindistan’ın geçmişte diğer ekonomilerin izlediği yüksek karbonlu yolu takip etmeden vatandaşlarının isteklerini başarıyla karşılaması için eşsiz bir fırsata sahip olduğunu gösteriyor. Hindistan hükümetinin bugüne kadar hayata geçirdiği enerji politikaları, enerji güvenliği ve sürdürülebilirlik açısından başarılı uygulamalar ve ülkenin zorlukların üstesinden gelme yeteneği konusunda beni çok iyimser kılıyor” açıklamasında bulundu.

Hindistan’da güneş enerjisinin yaygınlaşması elektrik sektörünü dönüştürürken, ulaşım ve endüstriyel sektörler sürdürülebilirlik çabalarını azaltıyor. Rapor, güneş enerjisinin hızla yayılmasının Hindistan’ın elektrik sektörünü dönüştürdüğünü ve artan sayıda hane ve işletmeye temiz, uygun fiyatlı ve güvenilir enerji sağlamasına olanak tanıdığını ortaya koyuyor. Ancak, dünyanın dört bir yanındaki ekonomilerde olduğu gibi, ulaşım ve sanayi sektörlerinin – karayolu taşımacılığı, çelik ve çimento gibi alanlar – sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi, çok daha fazla çaba gerektiriyor.

“Tek başına güneş enerjisi ihtiyacı karşılayamayacak”

IEA’ya göre, ülkede yenilenebilir enerji kullanımı artmasına rağmen, 2040 yılına kadar, kömürün Hindistan’ın en büyük elektrik kaynağı olarak zirvedeki yerini koruyacağı tahmin ediliyor. Hindistan, 2000 yılından bu yana enerji tüketimini iki katına çıkardı ve ülkedeki enerjinin yüzde 80’i ise hala kömür, petrol ve biyokütle tarafından karşılanıyor. Kömür şu anda Hindistan’ın elektrik üretiminin yüzde 70’ine güç sağlıyor ve güneş enerjisi ise yüzde 4’ten daha azını oluşturuyor.

Hindistan Hükümeti’nin yenilenebilir enerji kaynaklarını, özellikle de güneş enerjisini 2017’de 52 gigawatt’tan 2021-22’ye kadar 175 gigawatt’a ve 2026-27’ye kadar 275 gigawatt’a çıkarma planlarına rağmen, tek başına güneş enerjisi ile ülkenin enerji ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalacak. Büyüyen ekonomisi, artan nüfus, kentleşme ve sanayileşme nedeniyle 2040 yılına kadar dünyadaki enerji talebinde en yüksek artışa sahip ülke Hindistan olacak.

Hindistan 2020’de COVID kaynaklı çöküşten kurtulurken, enerji kullanımında çok dinamik bir döneme girecek. Önümüzdeki yıllarda milyonlarca Hintli hanenin iyileşen ekonomileri ile birlikte yeni cihazlar, klima üniteleri ve elektronik araçlar satın alması bekleniyor. Hindistan, her yıl kentsel nüfusuna Los Angeles büyüklüğünde bir şehrin eşdeğerini ekleyerek dünyanın en kalabalık ülkesi olma yolunda ilerliyor.

IEA, Hindistan’ı artan nüfusunun ihtiyaçlarını karşılayacak güvenilir ve uygun fiyatlı bir enerji oluşturması konusunda desteklerken Dünya Kömür Birliği (WCA), de bu çağrıya destek sunduğunu açıkladı. WCA, “Uluslararası hükümetler ile sanayi ve yatırımcıların işbirliğine dayalı bir odaklanma, temiz teknolojilerin yayılmasını desteklemek ve politikaların yürürlükte olmasını sağlamak için gereklidir” ifadelerini kullandı.

“Enerji güvenliği ithal petrole olan bağımlılık ile sarsılıyor”

Hindistan’ın enerji geleceği, henüz inşa edilmemiş binalara, fabrikalara ve henüz satın alınacak araçlara ve cihazlara bağlı görünüyor. Ekonomik gelişimi hızlanan Hindistan’ın mevcut politikaları ile 2030’ların sonundaki karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 60’ının bugün mevcut olmayan altyapı ve makinelerden geleceği tahmin ediliyor. Bu durum, Hindistan’ı daha güvenli ve sürdürülebilir bir rotaya yönlendirecek politikalar için büyük bir açıklığı temsil ediyor. IEA’ya göre, aslında Hindistan’ın enerji planları, dünya genelinde neler olabileceğine dair tüm ülkelere bir takım öngörüler sunuyor. Birol: “Hindistan’ın temiz enerjiye geçişini hızlandırmaya yönelik hükümet politikaları, kalıcı refah ve daha fazla enerji güvenliği için temel oluşturabilir. Başarılı küresel temiz enerji geçişlerine giden tüm yollar Hindistan’dan geçiyor ” açıklamasında bulundu.

Hindistan, bir dizi gelişen enerji güvenliği sorunuyla karşı karşıya bulunuyor. Bugünün politikalarına göre, Hindistan’ın fosil yakıtlara yönelik birleşik ithalat faturasının önümüzdeki yirmi yılda üç katına çıkacağı ve petrolün açık ara en büyük bileşen olacağı tahmin ediliyor. Yerli petrol ve gaz üretimi, tüketim eğilimlerinin gerisinde kalmaya devam ediyor ve ithal petrole olan net bağımlılık, bugün yüzde 75’ten 2040’a kadar yüzde 90’ın üzerine çıkıyor. İthal yakıtlara olan bu sürekli bağımlılık, fiyat döngülerine ve oynaklığa karşı bir kırılganlığın yanı sıra arzda olası kesintiler yaratabilir.

Temiz enerji teknolojilerine gereken ek finansman, 1.4 trilyon dolar

Yaygın elektrifikasyon, daha fazla enerji verimliliği, karbon yakalama gibi teknolojilerin kullanımı ve giderek daha düşük karbonlu yakıtlara geçiş gibi çabalarla sektörün kritik zorlukları ele alınması gerekiyor. Bu durum, tarihte hiçbir ülkenin başaramadığı bir ölçekte, inovasyonda büyük ilerlemeler, güçlü ortaklıklar ve muazzam miktarda sermaye gerektiriyor.

Önümüzdeki 20 yıl içinde Hindistan’ı sürdürülebilir bir yola sokmak için temiz enerji teknolojilerine gereken ek finansman, mevcut politikalara dayalı senaryoya göre, 1.4 trilyon dolar veya diğer bir deyişle, yüzde 70 daha yüksek. Ancak, petrol ithalat faturalarındaki büyüklüğe bakılırsa, temiz enerji teknolojilerinin faydaları, maliyetinden çok daha fazla olacak.

*Bu yazı Enerji Panorama dergisinin Şubat 2021 sayısı için hazırlanmıştır.

Kaynak: Enerji Panorama

Bu makalede diğerleri

Görüş Belirt