EMBER: Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı, rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları ile yarıya düşürülebilir

Enerji konusunda faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Ember‘in 4 Ekim 2022’de yayımladığı analize göre, 2021’de Türkiye’deki elektrik üretiminin yüzde 50’sini sağlayan ithal fosil kaynakların payı, rüzgar ve güneş enerjisi...

1197 0
1197 0

Enerji konusunda faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Ember‘in 4 Ekim 2022’de yayımladığı analize göre, 2021’de Türkiye’deki elektrik üretiminin yüzde 50’sini sağlayan ithal fosil kaynakların payı, rüzgar ve güneş enerjisi sayesinde 2030 yılına kadar yüzde 25’in altına indirilebilir. Bunu sağlayabilmek için rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinde ciddi artışların sağlanması gerekiyor.

Yeşil Gazete‘den derlenen Ember analizinde, Türkiye’nin geçtiğimiz yıl Paris Anlaşması’na taraf olarak 2053 yılına kadar net sıfır hedefi belirlediği ve bu hedefe uygun olarak yeni bir enerji planı açıklayacağı belirtildi. Yeni enerji planında belirlenecek rüzgar ve güneş enerjisi hedeflerinin ülkenin yalnızca karbonsuzlaşmasını değil, aynı zamanda enerji bağımsızlığını da sağlayabileceğini ortaya koyan çalışmada, özellikle güneş enerjisinin enerji bağımsızlığına giden yolda hayati bir yer tutacağına dikkat çekildi.

2021 yılında elektriğinin yüzde 50’sini ithal kömür ve doğalgaz ile üreten Türkiye’nin sekiz yıl içinde bu oranı yüzde 25’in altına düşürmek için rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki payının tüm kaynaklar arasında en az üçte bir oranına yükseltmesi gerekiyor. (2021 itibariyle rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki payı yüzde 13,6 seviyesindeydi).

Güneş kapasitesine 2030 yılına dek her yıl ortalama 4 GW’lık kapasite eklenmesi gerekiyor

Aynı şekilde ithal fosil yakıtların payını yarıya indirmek için, 8,8 GW seviyesinde olan güneş kapasitesine 2030 yılına dek her yıl ortalama 4 GW’lık kapasite eklenmesi gerekiyor. 2030’a kadar ise Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesinin 40 GW’a ve rüzgar enerjisi kapasitesinin de 30 GW’a ulaşması gerekiyor.

Son yıllarda ise her yıl yaklaşık 1 GW’lık güneş kapasitesinin devreye alındığını belirten çalışmada: “Halbuki Türkiye’nin yerli panel üretim kapasitesi bunun sekiz katı. Yatırımcıların güneşe ilgisi de çok daha yüksek seviyelerde, öyle ki her yıl düzenlenen güneş enerjisi ihalelerine, ihale kapasitesinin 10-15 katı talep geliyor.”

Analizde, güneş enerjisinin faydalarına da ayrı bir yer verildi. Buna göre güneş enerjisinin ucuz ve ülkedeki potansiyelinin yüksek olmasının yanında başka avantajları da var: Güneş enerjisinden elektrik üretimi, artan klima kullanımı ihtiyacı nedeniyle yaz aylarında zirve yapan ülke çapındaki elektrik tüketimi profiline iyi uyum sağlar ve kurak mevsimlerde hidroelektriği telafi edebilir.
Güneş enerjisi sayesinde yazın elektrik üretiminde kullanılacak barajlı hidroelektrik santralleri kış aylarında değerlendirilerek doğalgaz santrallerine olan ihtiyaç ve doğalgaz tüketimi azaltılabilir, böylece kışın en soğuk dönemlerinde ortaya çıkan gaz talebi daha kolay karşılanabilir.

Ember’in Türkiye, Ukrayna ve Batı Balkanlardan sorumlu Bölge Lideri Ufuk Alparslan, kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtlara bağımlılığınn ne kadar riskli ve güvenilmez olduğu son aylarda dünyada yaşanan gelişmelerle iyice ortaya çıktığına vurgu yaparak şunları söyledi: “Buna karşı çözüm ucuz ve temiz enerji kaynakları rüzgar ve güneş. Rüzgar ve güneş, önümüzdeki yıllarda Türkiye gibi enerji kaynakları kısıtlı olan ülkelerin enerjide bağımsızlıklarını sağlamasında öncü rol oynayacak.”

Kaynak: Yeşil Gazete

Ember tarafından hazırlanan analize buradan ulaşabilirsiniz.

Bu makalede diğerleri

Görüş Belirt