Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yerli ve yenilenebilir enerjinin kullanımını teşvik etmek ve çevre duyarlılığı fazla olan vatandaşları yenilenebilir enerjiye yönlendirmek için geliştirilen “Yeşil Tarife” uygulamasının ağustos ayında başlayacağını açıkladı.
Yeşil tarife çalışmasına ilişkin kanun şubat ayında Meclis’ten geçmişti. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) konuyla ilgili yönetmeliği yayınladı ve tarifenin altyapısı hazırladı. Bakan Dönmez: “Yeşil tarife ile isteyen tüketicilerimiz, vatandaşlarımız ‘ben sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği kullanmak istiyorum’ dediğinde, onlara özel bir fatura, özel bir tarife düzenlenmiş olacak. Niyetimiz, Ağustos ayına kadar bu işlemleri bitirip artık ağustos ayıyla birlikte müşteriye bir seçenek olarak sunmak istiyoruz” diye konuştu.
“Yeşil tarife” kullananlara sertifika verilecek
Yenilenebilir enerjinin kullanımını teşvik etmek ve yaygınlaştırmak için yeşil tarifeyi kullanan ev ve iş yerleri için sertifika düzenleyeceklerini anlatan Bakan Dönmez, “Örneğin bir iş yeri ya da bir ev yeşil tarifeden yararlanıyorsa onlara özel sertifika vermeyi planlıyoruz” dedi.
Yeşil tarifenin zorunlu bir tarife olmadığını, yalnızca bu tarifeye geçmek isteyen vatandaşların geçeceğini anlatan Bakan Dönmez, “Yeşil tarifeye geçmek isteyen vatandaşların yalnızca elektrik tedarik şirketlerine giderek ‘ben bu tarifeye geçmek istiyorum’ demeleri yeterli olacak.
O talepten sonra geçenlerin faturaları o tarifeye göre düzenlenecek. Diyelim ki elektrik tedarik şirketi ile 1 yıllık bir anlaşma yaptınız, o tarifeden çıkma isteğinde bulununcaya kadar o tarifeyi kullanmış olacaksınız. Bununla ilgili detayları da daha sonra açıklayacağız” diye konuştu.
Bakan Dönmez, “2002 yılında yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimi yüzde 26 seviyelerinde iken bugün bu sayı yaklaşık yüzde 50 seviyesinde. İnşallah her yıl en az 1.000 MW güneş ve rüzgar kurulu gücünü devreye alma hedefimizle bu oranı daha da yukarılara çekeceğiz. Amacımız yenilenebilir enerji yatırımlarında sürekliliği sağlamak ve maliyet avantajını hem üretici hem de tüketici tarafına sunmak.” açıklamasında bulundu.