Dekarbonizasyon ve iklimle mücadelede başarı mümkün

Schneider Electric, destekçileri arasında olduğu Mission Possible Report’unu değerlendirdi. Buna göre karbon emisyonuna en çok etki eden sektörleri önceliklendirerek sıfır emisyon hedefine ulaşılabileceği vurgulanıyor. Schneider Electric, 24. BM İklim...

1467 0
1467 0

Schneider Electric, destekçileri arasında olduğu Mission Possible Report’unu değerlendirdi. Buna göre karbon emisyonuna en çok etki eden sektörleri önceliklendirerek sıfır emisyon hedefine ulaşılabileceği vurgulanıyor.

Schneider Electric, 24. BM İklim Değişikliği Konferansı (COP24) ile paralel olarak açıkladığı yeni taahhütleri kapsamında iklim değişikliğiyle mücadele konusuna çalışmalarını sürdürüyor. Şirket kurum içi sürdürülebilirlik çalışmalarının yanı sıra iş dünyasının sıfır emisyon yolculuğuna hizmet etmek üzere verimlilik ve güvenilirlik odaklı teknolojiler geliştiriyor.

Doğru politika ve uygulamalarla başarı sağlamak mümkün

Enerji Dönüşümleri Komisyonu (ETC) 2018 yılı boyunca azaltılması zor sektörlerde net sıfır emisyona giden bir yol tanımlamaya odaklandı. Bunun sonucunda Mümkün Görev Raporu ortaya çıktı. Raporun bulguları böyle bir değişimin mümkün olmakla kalmayıp uygun fiyatlı ve potansiyel olarak kârlı olduğunu gösteriyor. Mevcut tahminler yüz yılın ortalarına varıldığında ekonomiye maliyetinin küresel GSYH’nin %0,5’inden düşük olacağını ve tüketici yaşam standartları üzerinde ihmal edilebilir etkide bulunacağını öngörüyor.

Net sıfır emisyona geçiş

Rapor öncelikle enerji ve hammadde kapsamında dekarbonizasyonu inceliyor. Elektriklendirmeye dair ayrıntılı bir analizin yanı sıra hidrojen biyoenerji ve CCS/U gibi alternatifleri içeriyor. Her sektördeki ana avantajların ve kısıtların sayısal bir analizinin yanı sıra maliyet rekabet gücüne dair de bir inceleme sunuyor.

Bunun sonucunda bu ağır sektörlerde net sıfır emisyona geçişin nasıl yönetileceğine dair kesin bir inceleme yapılıyor. Çoğu konvansiyonel raporun aksine bu rapor karbon bütçesi içinde “azaltılması zor” sektörlerin etkisini azaltmak için talebin nasıl optimize edilebileceğini de inceliyor.

Buna göre enerji verimliliği temel bir katkı faktörü olmakla birlikte, ulaşım biçimindeki değişiklikler ve döngüsellik gibi yeni ekonomik modeller bu sektörlerde önemli role sahip olacak. Gelecek yıllarda pil teknolojisinde, elektro ve biyokimyada, yeni malzemelerde ve verimli hizmet tasarımlarında önemli çığır açıcı gelişmelere tanık olunacak ve bunların her biri fırsat ortamını önemli derecede değiştirmek için güçlü bir potansiyele sahip.

Bu değişimi hızlandırma sorumluluğu ise politika üreticiler, yatırımcılar, şirketler ve tüketicilere ait. Bu nedenle raporun kapanış bölümü başta iklim nedenli göç, enerji verimliliği, talep yönetimi ve güç dekarbonizasyonu olmak üzere benimsenecek politikalara dair önerileri ele alıyor. Geçiş sürecinde özel sektörün rolüne dair de bir çerçeve çiziyor.

Basın Bülteni-23 Ocak 2018

Bu makalede diğerleri

Görüş Belirt