COP-26’YA DOĞRU GİDERKEN!

COVID-19 salgını dünya çapında pek çok değişikliğe ve dönüşüme sebep olurken, uluslararası düzeyde gerçekleştirilmesi planlanan toplantı ve konferansları da sekteye uğrattı. Kimi organizasyon güncel koşullara adapte olup çevrimiçi...

1250 0
1250 0

COVID-19 salgını dünya çapında pek çok değişikliğe ve dönüşüme sebep olurken, uluslararası düzeyde gerçekleştirilmesi planlanan toplantı ve konferansları da sekteye uğrattı. Kimi organizasyon güncel koşullara adapte olup çevrimiçi platformlarda çalışmalarına devam ederken, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında her yıl düzenlenmekte olan Taraflar Konferansı’nın (Conference of Parties, COP) 26.’sı ertelenmek zorunda kaldı. Bu süre zarfında COVID-19 kapanmaları nedeniyle tanık olduğumuz geçici emisyon azalışı, tarihsel olarak emisyon sorumluluğu en yüksek ülke olan Amerika Birleşik Devletleri’nin Paris Anlaşması’na geri dönmesi ve 40 ülke liderini çevrimiçi bir iklim zirvesine davet etmesi, son yıllarda iklim acil durumu ilan eden bölge ve ülkelerin küresel kamuoyunun dikkatini çekiyor oluşu, çevrimiçi platformlarda iklim değişikliği odaklı etkinliklerin yaygınlaşması ve COVID-19 krizinin etkisiyle toplumların sosyo-ekolojik olaylara yönelik artan ilgisi, COP-26 öncesi iklim politikaları alanında heyecanın, beklentilerin ve umudun yeniden yükselişine yol açmaktadır. Biz de bu yazıyla, Kasım ayında İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleştirilmesi beklenen COP-26’ya ilişkin, hem Konferansı hem de Türkiye’nin bu kapsamdaki konumunu sizler için kısaca değerlendirmeye çalışacağız.

Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz. (Sayfa 80)

Bu makalede diğerleri

Görüş Belirt