Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, AA Enerji Masası’na konuk olarak, güneş enerjisi uygulamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AA’dan yapılan haberde, Fiilen çalışan 5 bin megavat seviyesinde lisanssız güneş enerjisi santralinin bulunduğunu belirten Dönmez, “Şu an bürokrasi, harç, vergi ve diğer masrafları azaltmak suretiyle güneş paneli çatı uygulamalarının önünü açmak istiyoruz. Türkiye’de 20 milyon konut var. Potansiyel oldukça yüksek.” açıklamasında bulundu.
Bakan Dönmez, tarım arazilerini ve bahçeleri korumak için tarım alanlarında lisanssız GES uygulamalarının sınırlandırılacağını ifade etti. Lisanssız elektrik üretiminde ev ve iş yerlerinde çatı ve cephe tipi mini GES uygulamalarındaki potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Dönmez, şöyle devam etti:
“Lisanssız güneş enerjisi üretimi açısından ciddi bir potansiyelimiz var, üretim noktasıyla tüketim noktasının aynı olması koşuluyla bu işin önünü açacağız. Üreticiler ihtiyacı olan enerjiyi üretirken, ihtiyaç fazlası elektriği de sisteme satabilecek. Mevcut sistemde saatlik mahsuplaşma vardı, ürettiğiniz saat itibarıyla üretim-tüketim dengesi dikkate alınıyordu, şimdi EPDK bir çalışma yaptı. Yakında açıklayacak, aylık mahsuplaşma olacak. Yani aynı ay içinde gündüz ürettiğini gece de tüketme imkanı sağlanacak. Bu, sistem verimliliğini artıracak, daha sağlıklı bir sisteme sahip olacağız. Bir hafta içinde EPDK lisanssız elektrik üretimine ilişkin süreci basitleştiren bir düzenleme çıkaracak. Güneş enerjisinde çatı ve cephe uygulamalarının önünü açan bir dizi karar çıkacak. Böylelikle çatı kurulumu, mahsuplaşma gibi süreçler hızlandırılmış olacak. Bu sürecin önünü açtığımızda bir elektrik tedarikçisiyle anlaşıp çatınıza bunu kurdurabilirsiniz.”
“Güneşte teknoloji çöplüğü olmayacak”
Bakan Dönmez, bazı ülkelerden gelen düşük kaliteli güneş panel ve ekipmanlarının sektörde yaratabileceği “teknoloji çöplüğü” endişesinin yersiz olduğunu ifade ederek Türkiye’de güneş paneli ve ekipman üretimi yapan 30’a yakın imalatçı bulunduğu belirtti. “Bu ekipmanların ithalatında belli bir gümrük vergisi var, içerideki üreticiyi koruma işlevi görüyor. Türkiye’de üretileni tercih etmek daha mantıklı.” diye konuştu.