Avrupa çapında bir düşünce kuruluşu olan Strategic Perspectives tarafından hazırlanan yeni rapor, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki şiddetli rekabetin, Avrupa Birliği’nin güçlü bir Temiz Sanayi Anlaşması için uyandırma çağrısı görevi görmesi gerektiğini vurguluyor. Bu rapor, yeni Komisyon ve Parlamento önümüzdeki beş yıl için politika önceliklerini müzakere ederken özellikle önemli bir zamanda ortaya çıktı.
Yapılan basın açıklamasında, mevcut en güncel verilerin karşılaştırıldığı analiz, AB’nin net sıfır endüstrisi ve inovasyonda liderlik için Çin ve ABD ile girdiği yarıştaki konumunun doğru bir resmini sunuyor. Avrupa şimdilik rekabetçi konumunu korusa da, Çin’in temiz teknoloji alanında küresel pazar lideri olma hırsı karşısında zemin kaybetme riski yüksek. AB politika yapıcılarının yeterli yatırımı harekete geçirmesi, inovasyonu teşvik etmesi ve AB yapımı ürünleri desteklemesi, AB’yi yarışta sağlam bir şekilde tutmak için belirleyici faktörler olabilir. Komisyon Başkanı von der Leyen’in yeni reformlar ve bir Rekabet Edebilirlik Fonu’ndan oluşan Temiz Sanayi Anlaşması önerisi, Avrupa’yı yeni sanayi çağında yeniden konumlandırmak için tam zamanında geldi.
Bu yeni analiz şunu gösteriyor:
AB, 2023 yılında Çin’den sonra net sıfır yatırımcılar için en cazip ikinci yer olmaya devam ederken, 2022 yılına kıyasla 76 milyar dolar daha fazla, 334 milyar dolara ulaşarak ABD’nin önünde yer alacak. Ancak Üye Devletlerin daha kısıtlayıcı bütçeler uygulamaya koyması ve AB kurtarma planının 2026’da sona erecek olması nedeniyle bu konum risk altında.
Çin’in temiz teknoloji alanında dünyanın tekeli olma hırsı, AB’nin net sıfır endüstrilerini küçültme tehdidi oluşturuyor. Çin tek başına küresel net-sıfır yatırımlarının %39’unu (2023’te 654 milyar dolar) oluşturuyor. Güneş enerjisi sektörüne hakim olduktan sonra rüzgar enerjisi değer zincirinin %60’ını kontrol ediyor ve 2030 yılına kadar batarya üretimini dört katına çıkarmayı planlıyor. Dünya pazarını Çin’in yeşil ürünleriyle doldurmayı hedefliyor. ABD, temiz enerji girişimlerine yapılan küresel yatırımın üçte birinden fazlasını çekerek, Avrupa’nın çok önünde, kendisini geleceğin teknoloji lideri olarak konumlandırıyor.
Avrupa içinde bazı ülkeler net sıfır yarışının fırsatlarını değerlendiriyor: Polonya, Avrupa’nın temiz teknoloji üretim merkezi haline gelirken, İspanya ve Danimarka rüzgar enerjisi alanında liderler arasında yer alarak binlerce kişiye iş imkanı yaratıyor. Ancak Almanya ve Fransa’nın net sıfır yatırımlarının %45’ini alması, iki vitesli bir Avrupa’ya ilişkin endişeleri artırıyor.
Hiçbir AB üye ülkesi bu yarışta tek başına rekabet edemez. Raporda, Avrupa’yı net sıfır enerji merkezi olarak konumlandırmanın ancak güçlü bir Temiz Sanayi Anlaşması ile mümkün olabileceği vurgulanıyor. Analiz, uluslararası araştırma grubu Zero Carbon Analytics’in desteğiyle sunulan mevcut verilere dayanıyor.
Strategic Perspectives Direktörü Neil Makaroff şunları söyledi: “Avrupa iki devle girdiği üçlü yarışta geride kalıyor ve hiçbir Avrupa ülkesi Çin’in güç merkezi ya da ABD’nin teknoloji hakimiyetiyle tek başına rekabet edemez. ABD ve Çin ile aramızdaki rekabetçi ve yenilikçi fark büyüdükçe, AB, Avrupalıların kendi sektörlerini net sıfır ekonomisinin ön saflarına yerleştirmelerini sağlamak için daha güçlü bir kolektif yanıt vermelidir. Avrupa’da temiz teknoloji fabrikaları açmak ve mevcut endüstrileri karbonsuzlaştırmak Temiz Sanayi Anlaşması’nın en önemli misyonlarından biridir. Bu da ancak devasa stratejik AB yatırımları, inovasyon ve AB yapımı ürünlere destek yoluyla gerçekleştirilebilir.
Strategic Perspectives’de Enerji Analisti Aymeric Kouam şunları söyledi: “AB’nin net sıfıra geçişi sadece 2023 yılında 334 milyar dolar yatırım çekti ve Avrupa’da ekonomik refahın ve istihdam yaratmanın temel taşıdır. Ancak, fosil yakıt ithalatına olan yüksek bağımlılık nedeniyle enerji fiyatlarının ABD ve Çin’e kıyasla önemli ölçüde yüksek olması, bu bölgelerle aramızdaki rekabet gücü farkını giderek açmaktadır. Büyük miktarda sıfır emisyonlu elektrik, AB’nin rekabet gücünü ve ekonomik direncini sağlamak için Temiz Sanayi Anlaşmasının bir ayağı olmalıdır.”
Raporda öne çıkan bulgular:
ABD Enflasyon Azaltma Yasası’nın (IRA ) yatırımları başka yöne çekeceği korkusuna rağmen, AB 2023 yılında net-sıfır yatırımcılar için hala en cazip ikinci yer oldu.
Geçen yıl Avrupa ‘daki ekonomik büyümenin%30 ‘u net-sıfır geçişiyle bağlantılıydı.
2022 yılında 1,6 milyon işçi sadece yenilenebilir enerji sektöründe istihdam edildi. Rapor yazarları, bu dönüşümün Avrupalılar için bir ekonomik güvenlik değeri olduğunu belirtiyor. Net-sıfır, istihdam yaratmada en hızlı büyüyen sektörlerden biri.
AB Temiz Sanayi Anlaşması (Clean Industrial Deal), 2035 yılına kadar net sıfır üretimde 1,6 milyon ek yeşil iş yaratabilir ve bu sayı 2040 yılına kadar 2,1 milyona yükselebilir.
Çin tek başına küresel net-sıfır yatırımın %39’unu (2023’te 654 milyar $) oluşturuyor ve sıfır karbon değer zincirinin tamamını kontrol ediyor. Çinli üreticiler, iç pazarının büyüklüğü nedeniyle ağır sübvansiyonlardan ve önemli ölçek ekonomilerinden yararlanıyor, bu da Çin yeşil ürünlerini son derece rekabetçi hale getiriyor.
Son iki yılda Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA), ABD’nin net sıfıra geçiş sürecine yapılan yatırımı 288 milyar dolara çıkararak 2023 yılında temiz teknoloji üretim kapasitesini iki katına çıkardı ve 334.000’den fazla istihdam yarattı.
Rapora buradan ulaşabilirsiniz.