McKinsey & Company tarafından hazırlanan 2021 Küresel Enerji Perspektifi raporu, yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini alacağı görüşünü pekiştiriyor. Ancak, küresel sıcaklık artışlarını bu yüzyılda 1.5 ° C’ye kadar sınırlama planının oldukça gerisindeyiz.
ABD merkezli yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey & Company tarafından yayınlanan 2021 Küresel Enerji Perspektifi raporuna göre, güneş ve rüzgar enerjisi, fosil yakıt tesislerinin işletme maliyetlerinden daha ucuza kurulacağı için 10 yılın sonunda küresel enerji sektörüne hakim olacak.
2021 Küresel Enerji Perspektifi çalışması, güneş ve rüzgar santrallerinin 2035 yılına kadar dünyanın elektrik üretim kapasitesinin neredeyse yarısını oluşturacağını ve 2030 yılına kadar ise yenilenebilir enerjiyle çalışan hidrojen teknolojilerine yönelik maliyet rekabetçiliğinin de enerji geçişinde bir başka oyun değiştirici olacağını açıklıyor.
Rapora göre, küresel kömür yakıtlı enerji talebinin şimdiden zirveye ulaşmasıyla birlikte petrol için en yüksek noktaya 2029’da; doğal gaz için ise 2037’de ulaşılacak. 2027 yılında tüm fosil yakıtların zirve noktasına ulaşmak için rekor seviyede buluşacağı yıl olarak tahmin ediliyor.
McKinsey raporu, gelecekteki dört enerji senaryosunu dikkate alıyor ve dünyanın istenen maksimum küresel ısınma seviyesi olan 1.5 ° C sıcaklık artışı sınırından önemli ölçüde uzaklaştığını tahmin ediyor. Dünyanın 2030’ların başlarında, 2100 karbon bütçesini tüketmesini bekleyen araştırmaya göre, küresel sıcaklık artışlarını bu yüzyılda 1.5C’yi geçmeyecek şekilde sınırlamak ve karbon emisyonlarının bu on yılda yarıya indirilmesini ve yüzyılın ortasına kadar yüzde 85 düşürülmesini gerektirecek.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyeti düşmeye devam ederken depolama teknolojisi ile birleştiklerinde, dünyanın birçok yerinde fosil yakıt bazlı enerji üretimi ile maliyet açısından rekabet edebilir hale gelecek. Elektrikli araçların (EV’ler) ise dünyanın birçok yerinde önümüzdeki 5 yıl içinde en ekonomik seçenek olacağı tahmin ediliyor.
McKinsey raporuna göre, Covid-19’un 1 ila 4 yıl sürebilecek ölçüde küresel enerji talebini etkilediği ve elektrik ve doğal gaz talebinin ise bu süreçte petrolden daha hızlı düzeleceği tahmin ediliyor.